Sürdürülebilirlik, ortak bir idealin arayışıyla karakterize edilen sosyo-ekolojik bir süreç olarak tanımlanabilir. Sürdürülebilirliğin temelinde insanın yaşam kalitesini yükseltmek amacı bulunur ve buna imkan veren ekosistemlerin taşıma kapasitesini aşmadan gelişmesi amacını güder. Bu bağlamda, tüm türler için arzu edilen bir yaşamı sağlamak, ekolojik esneklik, ekonomik refah, toplumsal adalet ve kültürel canlılık arasındaki dengeyi korumayı ve bunun için yenilikçilik ve proaktif yaklaşımı gerektiriyor.
Kurumlar, yönetsel olarak sürdürülebilirlik alanında nasıl bir yön çizmeleri gerektiğini belirleyebilmekle birlikte, bu alanda yapılan çalışmaların projelendirilerek iletişime dökülmesi boyutu oldukça zayıf kalmaktadır. Bu zayıf alan, şirketlerin stratejik rekabet avantajı yakalamakta zorlanmasına neden olmaktadır.
